3 Temmuz 2012 Salı


Yıkılış

Ölümden sonrası için düşündüm. bir başkası gibi değil. kendim gibi. asılsız bir iddia değildi anlatılanlar. canımın özünde hissettim.

meleklerden söz ederler ya ileri geri sanki gün aşırı onları görüyormuşçasına. mümkün müydü fizik ötesi bir varlıkla babanın oğluyla konuşur gibi konuşmak. hiçbir şey söylemeden konuşmaksızın sana bakan daha önce benzerini bile hayal edemediğin bir varlık. nurdan ırmaklar gibi akıyor önünde. seni seyrediyor. imkânsızın sırtını sıvazlamak böyle bir şey olmalı. bir de konuştuklarını düşünün. size soru sorduklarını ve sizden doğru cevaplar beklediklerini. sorgu meleklerinden söz ediyorum. herkesin acaba diye aklından geçirdiği var olup olmadıkları dini sohbetlerde anlatılanlardan ileri geçmeyen varlıklar.

inanıyorum deyip geçmek ve sonra da yıllarca hayatı ıskalamak. bir gün her şeyin sonun geleceğini bilmek ve her yaptığından sorguya çekileceğine inanmak. böylesine yakıcı bir gerçeğin koynunda uyuya kalmak. ne kadar acı. düşünmesi de yazması da söylemesi de. insanın içini silkeliyor.

neden yaptın. niçin yaptın. yıllarca süren mesnetsiz pişkinliğini nasıl açıklayacaksın. neyle kapatacaksın üstünü ruhunu linç eden onu tanınmaz hale sokan günahlarının. her soruya bir cevap verdin. ömrün boyunca ikna ettin edemedin. kimse sana inanmadığında da gücünü kullandın geçiştirdin. peki ya şimdi ne yapacaksın. her türlü sonun sonuna geldin. cevap bulamadıysan ben sana söyleyeyim. DAHA İYİSİNİ YAPABİLİRDİM diyeceksin ve aç kalacaksın. her şeye aç kalacaksın. affedilmeye iyilik görmeye ödüllendirilmeye senin olmasını istediğin arzu ettiğin her şeye. aç kalacaksın. 


        

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder