Yıkılış
Ölümden sonrası için düşündüm. bir başkası gibi değil.
kendim gibi. asılsız bir iddia değildi anlatılanlar. canımın özünde hissettim.
meleklerden söz ederler ya ileri geri sanki gün aşırı onları
görüyormuşçasına. mümkün müydü fizik ötesi bir varlıkla babanın oğluyla konuşur
gibi konuşmak. hiçbir şey söylemeden konuşmaksızın sana bakan daha önce
benzerini bile hayal edemediğin bir varlık. nurdan ırmaklar gibi akıyor önünde.
seni seyrediyor. imkânsızın sırtını sıvazlamak böyle bir şey olmalı. bir de
konuştuklarını düşünün. size soru sorduklarını ve sizden doğru cevaplar
beklediklerini. sorgu meleklerinden söz ediyorum. herkesin acaba diye aklından
geçirdiği var olup olmadıkları dini sohbetlerde anlatılanlardan ileri geçmeyen
varlıklar.
inanıyorum deyip geçmek ve sonra da yıllarca hayatı
ıskalamak. bir gün her şeyin sonun geleceğini bilmek ve her yaptığından sorguya
çekileceğine inanmak. böylesine yakıcı bir gerçeğin koynunda uyuya kalmak. ne
kadar acı. düşünmesi de yazması da söylemesi de. insanın içini silkeliyor.
neden yaptın. niçin yaptın. yıllarca süren mesnetsiz
pişkinliğini nasıl açıklayacaksın. neyle kapatacaksın üstünü ruhunu linç eden
onu tanınmaz hale sokan günahlarının. her soruya bir cevap verdin. ömrün
boyunca ikna ettin edemedin. kimse sana inanmadığında da gücünü kullandın
geçiştirdin. peki ya şimdi ne yapacaksın. her türlü sonun sonuna geldin. cevap
bulamadıysan ben sana söyleyeyim. DAHA İYİSİNİ YAPABİLİRDİM diyeceksin ve aç
kalacaksın. her şeye aç kalacaksın. affedilmeye iyilik görmeye ödüllendirilmeye
senin olmasını istediğin arzu ettiğin her şeye. aç kalacaksın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder