5 Temmuz 2012 Perşembe


Helal ediş

Omuzları düşmüş. elindeki birkaç su şişesini bile taşımaktan aciz. sıcağın cehennemle yarıştığı çırılçıplak bir öğlen vaktinde. hayatın olanca koşuşturması içinde.’’ acaba bana da buradan bir nasip çıkar mı?’’ ümidiyle. şuursuz kalabalıkların arasında gezen. yaşlı bir beden. zamanın tüm acımasızlığıyla kendisini yalnızlığa ittiği. alaşağı ettiği. üzerine çullandığı bir adam.

önce kendi yaklaşıyor.’’ su ister misiniz?’’ diye. sonra ‘’hayır.’’ cevabıyla birlikte yoluna devam ediyor. belki ihtiyacı yoktu o gencin. dert oldu içine. ‘’elimde tutarım ne olacak.’’ dedi içinden. bir su istedi yaşlı adamdan. 50 kuruş yerine 1lira verdi. yaşlı adam para üstü vermek için davrandı. genç ‘’kalsın amca.’’ dedi. yaşlı adam da ‘’helal et’’ dedi.

sana bütün haklar helal olsun. sana canlar feda olsun. o 50 kuruş daha kıymetlidir göklerden yerden ve ikisi arasındaki her şeyden.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder