Helal
ediş
Omuzları düşmüş. elindeki birkaç su şişesini bile
taşımaktan aciz. sıcağın cehennemle yarıştığı çırılçıplak bir öğlen vaktinde.
hayatın olanca koşuşturması içinde.’’ acaba bana da buradan bir nasip çıkar mı?’’
ümidiyle. şuursuz kalabalıkların arasında gezen. yaşlı bir beden. zamanın tüm
acımasızlığıyla kendisini yalnızlığa ittiği. alaşağı ettiği. üzerine çullandığı
bir adam.
önce kendi yaklaşıyor.’’ su ister misiniz?’’ diye.
sonra ‘’hayır.’’ cevabıyla birlikte yoluna devam ediyor. belki ihtiyacı yoktu o
gencin. dert oldu içine. ‘’elimde tutarım ne olacak.’’ dedi içinden. bir su
istedi yaşlı adamdan. 50 kuruş yerine 1lira verdi. yaşlı adam para üstü vermek
için davrandı. genç ‘’kalsın amca.’’ dedi. yaşlı adam da ‘’helal et’’ dedi.
sana bütün haklar helal olsun. sana canlar feda
olsun. o 50 kuruş daha kıymetlidir göklerden yerden ve ikisi arasındaki her
şeyden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder