14 Şubat 2012 Salı

Birdenbire yazılanlar 1

Denizler gördüm bir bardağın içinde kaybolan. okyanuslar gördüm cansız göllere dönüşen. neydi onları bulundukları yerden alaşağı eden. yerin en derinine gömen. doğru düşünüp yanlış hareket etmekti dünyayı yaşanmaz kılan. nasıl çözmeli bu binlerce yıllık düğümü. akıllar yakan. ruhları sürükleyen. bedenleri eriten bu çelişkiler düğümünü nasıl çözmeli. durup düşünmeli. durmadan düşünmeli insan. yıkılmadan kendi içine. Sarsılmadan. Sendelemeden. koşarak düşünmeli insan. akıl denen mahlûk kendini kaç kere bıçakladı. ve her defasında kimler kurtardı. bırakalım süslü kelimeleri. güzel bir kadından süslü ne olabilir ki. kan gibi akalım hayatın damarlarında. denizler gibi coşalım. dalgaların yolları alan o inatçı vuruşlarına katalım benliğimizi. ben de vardım eskiden kendimde. ama yok olduk biz. yeniden varolmak için. Tükendik. Kalmadık. sonra bir sabah ve yine bir başka sabahın ardından. güneş sarhoş ışıklarını sızmış dünyanın üstüne salarken. en diri halimizle uyandık. ne tezat bir uyanıştı bu. en olmadık haliyle evrenin. en dağınık gününde beklenmedik bir dirilişti bu. tolstoydan habersiz yazılmıştı. kâinatın ve hatta kâinatların en güzel romanıydı. okumadı hiç kimse. görmediler bile yıldızlar doğuran bu yükselişi. insandı ve ruhuyla birlikte çamura meydan okudu. ilk haline inat gül kokuyordu. çünkü kendini bulmuştu. kayıplara karışan kendini. sokak lambalarının direklerine. ağaçların gövdesine asılan. yarı okunaklı. yağmur yemiş kalitesiz kâğıt halinden. Eşeleyerek. tırnaklarının arasına toprak doldurarak bulmuştu kendini. kendiliğinden değildi bu kavuşma. bir aşkın habercisiydi. insanın Rabbine olan aşkıydı. ilahi bir aşktı bu.    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder