24 Mayıs 2012 Perşembe


Hayal ediş 

Daha önce görmediğin hiç tanımadığın bir adamın yanına oturursun. adam diz çökmüştür ve elleri dizlerinin üstünde namazı beklemektedir. selam verirsin ve elini ellerinin üstüne koyarsın. o da sana tebessümle karşılık verir. birbirinden emin iki insanın yan yana oturması ve aynı inanç doğrultusunda bir araya gelmesi. ne güzel bir bekleyiş. ne kadar sade ve anlaşılır.

keşke dünya bir cami olsaydı.
ve biz bir başka gezegenden gelip huzur içinde inancımızın gereklerini yerine getirseydik. sokaklarda bahçelerde evlerde okullarda alışveriş merkezlerinde hep bu huzur ortamı olsaydı. konuşmalar saygılı ve sessiz karşısındakini kırmaktan uzak ve seviyeli olsaydı.
kısa sürseydi ama insanlar arasındaki muhabbeti arttırsaydı.
ayakkabılarımızı dünyanın dışında çıkarsaydık ve bütün dünyayı yalınayak ya da çoraplarımızla gezebilseydik.
bir tek müezzin olsaydı ve sesi bütün dünyada yankılansaydı.
ve onun sesini duyan herkes abdest almak için göllere denizlere yollara yapılmış sayısız çeşmelere koşsaydı.
hep birlikte namaza dursaydık.
namazdan sonra bütün dünya birbiriyle tokalaşsaydı ve iyi dileklerle birbirinden ayrılsaydı.
kendi gezegenlerimize dönerken de dünyanın çıkışında dünya için herkes gücünün yettiği ölçüde yardımda bulunsaydı.
hepimizin sahip çıktığı koruduğu bir yer olsaydı.
dünyamız keşke bir cami olsaydı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder