26 Nisan 2012 Perşembe


Birdenbire yazılanlar  45

Hayatı yukarıdan aşağı soldan sağa çözüyorum tıpkı bir bulmaca gibi. neyin nerede olduğunu iyi belirlemem hangi cevabı nereye yazmam gerektiğini iyi tespit etmem gerekli. yoksa yanlış kutucuklara yazılmış doğru cevapların ne değeri var ki. öyle değil mi. size niye soruyorum ki. sazlıktaki kamıştan farksızsınız.

keşke biri sizi koparıp kurutsa ve üzerinize delikler açıp üflese. ney olsanız. yanık sesler çıkartıp hayatı ağlasanız. tanınmadık kulaklara. dağların eteklerine. ağaçların gövdelerine. toprağın kokusuna. denizlerin dalgalarına. yeni doğan bir bebeğe. güvenle barındığı ana rahmine. günahsız tertemiz bir çiçeğe. 

ney kursuna gittiğim ilk günün akşamı yazdığım bir şiir vardı. sizinle paylaşmak istiyorum. dersine katıldığım neyzene bu şiiri ilk okuduğumda şaşkınlığını gizleyememişti. yüzünde gizleyemediği şaşkınlık aslında. ''ben yıllardan beri ney üflüyorum böyle bir şiiri aklıma getirmedim bu daha sol notasını üflemekten aciz kız neyli acemi nasıl bu şiiri yazmış'' ifadesiydi.



ney ileyim hayatta sensiz
daha tazeyim nefesim sessiz
hem ney im var ki benim
hem ney iz ki biz
susalım 
belli olmasın izimiz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder