6 Mart 2012 Salı

Birdenbire yazılanlar 9

Kalp düştü bir kere aşkın içine. boyandı. giyilmez oldu beden. ama çıkarılıp atılamadı. bunun sıkıntısıdır. bu şekilde yaşamaya çalışmaktır var olmak. her adımı toprağın derinliklerine kadar inen bir insan oldun. yürümek ne kadar zorlaştı zamanın caddelerinde değil mi. söyle. çekinmeden konuş pişmanlığını. akıt yakıcı yaşları gözünden. yüzün erisin. bakılmaz olsun. şeytan oynasın iman tahtanda. sonra yatırsınlar seni teneşirin üzerine soğuk gasil hanede. yalnızsın değil mi. oysaki çocukların ve eşin var. bak elleri dolaşıyor etinde. o hiçbir yere yakıştıramadığın aynaların karşısında baktığın vücudun neden kayıtsız kalbinin en güzel meyvelerine. evlatların kaybedişlerinin acısını saklayamıyorlar gözlerinin mahzenine. dikemiyorlar gözyaşlarını kirpiklerine. seni ne kadar sevmişler bak. söyle hadi onlara gerçeği. anlat. benim düştüğüm hataya düşmeyin de. çığlık çığlığa konuş. gırtlakları yırtan kulakları kanatan bir sesle anlat. neden susuyorsun. susmuyorsun aslında. söylediğim gibi anlatıyorsun. ama duyulamazsın artık. ancak kendini yıkarsın. kendi içine yıkılırsın sonsuza kadar. ne kadar arzulasan da bu anlatamayışının bu sessizliğinin hüznünü yansıtamazsın gözlerinden. o istediğin an yüzlerce ifadeyi takınan yüzün neden donuk. ve buruşuk. ve belirsiz bir duruşu ifade edinmiş kendine.

bunlar duyulmuştur diğerlerinden etkilemez belki sizi. etkilemezse duyulmamıştır o zaman. duymak dinlemeyi gerektirir. dinlemek anlamaktır. kabullenmektir doğruyu. hareket etmek ve durdurmaktır hayatın saçmalayışlarını. boğmaktır aklın o eşsiz güzellikteki bahçelerinde.

akıl cehennem demiştin bize. neden. fikrini mi değiştirdin yoksa. şaşırdın mı yazarken. takıldın mı kelimelerin çelmesine.

Allah dilerse. alevler saçan öfkeli ateşten İbrahim’i koruduğu gibi. seni de aklın alevlerinden korur.

inanmak demek sonsuz bir aşka istekli olmak demektir aslında.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder